Ayasofya’nın Tapusunda Giresun İzleri

Ayasofya’nın statüsünün tartışmaları devam ederken 19/11/1936 tarihli tapu senedinde Görele eşraflarından Rahmetli Mehmet oğlu (Tapucu) Fikret Sinirlioğlu’nun imzasının bulunduğu gözlendi.

Ayasofya’nın tapusunda Giresunlu imzası

İstanbul’un Fethi’nin yıl dönümünde Ayasofya’da Fetih Suresi’nin okunması ile birlikte, Ayasofya’nın ibadete açılması yeniden Türkiye’nin gündemine oturdu.

Ayasofya’nın statüsünün tartışmaları devam ederken 19/11/1936 tarihli tapu senedinde 2009-2016 tarihleri arasında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ve 2015 genel seçimlerinde Türkiye Dışişleri Bakanı ve 21 Ekim 2016’dan beri Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimî Büyükelçisi olarak görev yapan Giresun Göreleli hemşerimiz Feridun Sinirlioğlu’nun rahmetli babası Mehmet oğlu (Tapucu) Fikret Sinirlioğlu’nun imzasının bulunduğu gözlendi.

Rahmetli Fikret Sinirlioğlu; Görele tapu dairesinde başlayan çalışma hayatına sırasıyla, Giresun Tapu dairesi, İstanbul Beykoz tapu dairesi oradan Eminönü tapu dairesi ve son olarak emekli olmadan önce Tapu daireleri grup müdür yardımcılığı yaptı. 1992 yılında emekli olurken, 16 Aralık 2008 yılında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle vefat etmiştir.

Ayrıca devletin bütün yazışmalarında ve arşivlerinde, Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarında, en önemlisi Tapu kaydında Ayasofya Camii Kebiri olarak geçerken aynı isim Diyanet İşleri Başkanlığı kayıtlarına Büyük Ayasofya Camii olarak geçmiştir.

KAYNAK : Bursa Giresun Havadis

Rabia Naz Vatan’ın Ölümü TBMM Raporu Hazırlandı

Giresun’un Eynesil ilçesinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Rabia Naz Vatan’ın ölümü başta olmak üzere şüpheli çocuk ölümlerini araştırmak üzere TBMM’de kurulan komisyon, 7 aylık çalışmanın ardından raporunu tamamladı. Hazırlanan raporda Rabia Naz Vatan’ın trafik kazasına bağlı olmadan yüksekten düşerek ölmüş olabileceğine yer verildi.

Giresun’un Eynesil ilçesi Gümüşçay Mahallesi’nde 12 Nisan 2018’de evinin önünde yaralı olarak bulunan Rabia Naz Vatan’ın kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmesinin ardından ortaya birçok iddia atılmıştı. Baba Şaban Vatan, kızı Rabia Naz’ın ölümüne çarpan bir aracın sebep olduğunu öne sürmüştü. İddialar üzerine Mecliste 23 Ekim 2019’da çalışmalarına başlayan Rabia Naz’ın ölümü başta olmak üzere şüpheli çocuk ölümlerini araştırma komisyonu, 7 aylık çalışmanın ardından raporunu tamamladı.

Adli Tıp, emniyet, üniversiteler başta olmak üzere olayı inceleyen tüm kurum ve kuruluşların çalışmaları ile olaya ilişkin fotoğraflar, krokiler ve haritalara yer verilen raporda, iddia edilenin aksine Rabia Naz Vatan’ın trafik kazası sonucu hayatını kaybettiği iddiası gerçekçi bulunmadı. Raporda, Rabia Naz’ın kemik kırıkları ve yol durumu dikkate alındığında “trafik kazası” sonucu yaşamını yitirdiği ihtimalinin düşük olduğu ifade edildi. Raporda ayrıca “dakikalarla sınırlı bir zaman sürecinde Rabia Naz’a başka bir yerde bir aracın çarparak bulunduğu yere getirip bırakması ihtimalinin olamayacağı” değerlendirmesi yapıldı. Rabia Naz’ın yaşadığı apartmanın yan cephesinden düşme ihtimaline ilişkin olarak da “vücudunda meydana gelen ve ölümüne neden olan yaralanmaların ikametinin bulunduğu binanın terasından yan tarafta bulunan fındıklık alana düşme sonucu gerçekleşme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğu değerlendirilmektedir” denildi.

Rabia Naz’ın düşmüş olduğu fındıklık alandan bulunduğu yere Mürsel Küçükal tarafından taşınmış olabileceği ihtimaline de yer verilen raporda, Rabia Naz’ın intihara meyilli bir yapısı olmadığına dikkat çekildi. Ancak raporda Rabia Naz’ın nasıl düştüğü ve terastan itilip itilmediği konusunda herhangi bir tespit ve bulguya ulaşılamadığı vurgulandı.

Öte yandan olay yerinde inceleme yapan kolluk ekiplerinin ve savcılığın olayı tüm yönleriyle inceleme konusunda gerekli özeni göstermediği belirtilen raporda, soruşturma sürecine müdahale edildiği iddialarını destekleyici herhangi bir bulguya rastlanılmadığı da ifade edildi.

Eynesil ilçesi Gümüşçay Mahallesi’nde 12 Nisan 2018’de Rabia Naz Vatan, evinin önünde yaralı bulunmuş, çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılan küçük kız kurtarılamamıştı. Yüksekten düştüğü ya da intihar ettiği öne sürülen Rabia Naz Vatan ile ilgili hastane raporunda ölümün yüksekten düşme olduğu öne sürülmüş olsa da, baba Şaban Vatan kızına bir aracın çarparak hastaneye götürmek yerine evinin önüne bıraktığını iddia etmişti.

İkranur ile İlgili Son Dakika

İkranur ile ilgili son dakika açıklamaları yakından takip ediliyor. Türkiye’nin gündemine oturan İkranur, Giresun’un Bulancak ilçesine bağlı İcilli köyünde, geçen hafta cumartesi akşamı evinin yakınındaki bahçede otlayan hayvanlara bakmaya gitmiş ve kaybolduktan 3 gün sonra derede 7 yaşındaki ikranur’un cansız bedenine ulaşılmıştı. İkranur Tirsi’nin ölümüyle ilgili, cinayet şüphesi üzerine özel ekip tarafından başlatılan çok yönlü soruşturma devam ediyor.

Doğu Karadeniz İçin Acil Durum Uyarısı

Doğu Karadeniz’de bugün ve yarın yerel olarak çok kuvvetli ve şiddetli yağış bekleniyor.

Özellikle Artvin’in kuzey ilçelerinde yarın meydana gelebilecek yer yer aşırı sağanağa karşı dikkatli ve tedbirli olunması önem taşıyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan duyuruya göre, bugün Giresun, Ordu, Gümüşhane (Kürtün ve Torul ilçeleri) ve Trabzon’da yerel olarak kuvvetli (21-50 kilogram/metrekare), Giresun’un doğu ilçeleri, Trabzon’un batı ilçeleri ile Rize ve Artvin çevrelerinde çok kuvvetli ve şiddetli (51-100 kilogram/metrekare) sağanak ile gök gürültülü sağanak öngörülüyor.

Yarın da Rize’de yerel olarak şiddetli ve Artvin’in kuzey ilçelerinde yer yer aşırı (100 kilogram ve üzeri/metrekare) yağış tahmin ediliyor.

Yağışlar nedeniyle meydana gelebilecek sel, su baskını, heyelan, yıldırım, küçük çaplı dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar, ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor.

Greyder Otomobili Ezdi 1 Kişi Öldü

Giresun’un Alucra ilçesinde meydana gelen trafik kazasında  iş makinesi ile çarpışan otomobilin sürücüsü Aydın Dadın (51) yaşamını yitirdi.

Meydana gelen trafik kazası, 01.06.2020 tarihinde öğle saatlerinde  Giresun ili Alucra ilçesi Tepeköy köyü yolunda meydana geldi. Giresun Özel İdaresi’ne ait K B. (32) yönetimindeki greyder, karşı yönden gelen Aydın Dadın yönetimindeki 06 ROV 50 plakalı otomobil ile çarpıştı. Kazada greyderin ön sol tekerinin üzerine çıktığı otomobilin sürücüsü Aydın Dadın araçta yaşamını yitirdi. Aydın Dadın’ın cansız bedeni, hastane morguna kaldırıldı. İş makinesi operatörü K.B. ise gözaltına alındı.

Olaylı ilgili soruşturma sürüyor.

İkranur’un Ölümüyle İlgili Gözaltı Kararı Neden Yok?

Giresun’un Bulancak ilçesinde 5 gün önce kaybolan ve dün öğleden sonra cansız bedeni evine 7 km mesafede dere içinde bulunan 7 yaşındaki İkra Nur Tirsi olayı ile ilgili Giresun Valisi Enver Ünlü, olayla ilgili ilk bulgulara göre herhangi bir cinsel istismar ve cinayetten söz etmemiz mümkün olmadığını belirterek “Kesin ölüm nedenini Adli Tıp Kurumu’nun vereceği kat-i yazılı rapor belirleyecek” dedi.

Olayı ilk günden beri yakından takip ediyoruz. şüpheler İkranur’un öldürülmüş olacağı yönünde ancak ya İkranur öldürülmediyse… Bu soru hiç birimizin aklına belki gelmedi geldiyseden ihtimal vermedik. Hep beraber şöyle düşünelim. Alttaki fotoğrafta ikranur’un evi ile ölü bulunduğu yer kuş bakışı 1 km’dir. Her hangi bir sebepten dolayı İkranur kuş bakışı 1 kmyi yokuş aşağı fındık bahçesi içinden gidebilme durumu var gibi. Düşük bir ihtimalde olsa bu olabilir. Bir kuşun böceğin peşinden gitti ve ormanda yönünü kaybetti. Sonrası malum yolunu bulmak için öldüğü dereye ulaştı dereden karşıya geçerken ayağı kaydı düştü bayıldı boğuldu. Senaryo komik gibi ama olasılık var. Halen bir göz altı olmaması da bu ihtimali güçlendiriyor.

İkranurun-kaybolduğu-yer ile-ölü-bulunduğu-yer

Şimdi ön otopside her hangi bir cinsel istismar darp travma olmaması küpeleri ve ayakkabılarının da sapasağlam üstünde olması sadece ciğerlerinin suyla dolu olmasından  kafalarda soru işaretleri yaratıyor. Bu çocuk suda boğularak ölmüş. Kendisi herhangi  bir sebeple öldüğü yere gelmiş düşmüş boğulmuş olabilir mi?

İcilli köyünde katıldığı İkra Nur’un cenaze namazının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Vali Ünlü “Soruşturma başsavcılığımız tarafından yürütülüyor. Hepimiz çok üzgünüz. 7 yaşındaki bir evladımızı kaybettik. Ben de 3 tane kızı olan bir baba olarak konuşuyorum şuanda. Acımız büyük. Biz bu evladımızı yaklaşık 3 gün aradık. Tabiri caizse her taşın altına bakarak aradık. Maalesef cansız bedenini aileye teslim edebildik. Bende bir vali olarak değil her şeyden önce bir baba olarak huzurunuzdayım. Gerçekten ben de çok üzgünüm. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. Böyle bir ortamda, böyle bir durumda, bu ilde güzel umutlarla göreve başlamış olan bir valinin basın mensuplarının karşısına böyle bir acı olayla ilgili yorum yapmak gerçekten çok güç bir durum” diye konuştu.

“İlk bulgularda çocuğumuzun kesici, delici veya ateşli silahla öldüğüne dair hiçbir bulgu ve hiçbir bilgi yok”

“3 günlük arama tarama faaliyetinden sonra kızımın cansız bedenini hepinizin bildiği gibi dere yatağında bulduk” diyen Vali Ünlü “İlk bulgular çocuğumuzun kesici delici veya ateşli silahla öldüğüne dair hiçbir bulgu hiçbir bilgi yok. Şuan çok şükür herhangi bir ilk muayenede herhangi bir sıkıntı görülmüyor ama tabi sonucu Adli Tıp Kurumu’nun yazacağı göndereceği raporu sizlerle paylaşabilirim. Şunda söyleyebileceğim bu kadar, adli soruşturma devam ediyor. O konuda herhangi bir şey söyleyemem. Bu konular gizlidir biliyorsunuz. Şuanda ilk bulgulara göre herhangi bir cinsel istismar, cinayetten söz etmemiz mümkün değil. Çok şükür şimdilik bu bilgileri sizinle paylaşabilirim. Kesin sonucu adli tıp kurumun vereceğiz kat-i yazılı rapor belirleyecek” şeklinde konuştu.

“Şuanda olayla ilgili gözaltında kimse yok”

Olayla ilgili gözaltında kimse olup olmadığı ile ilgili soru üzerine ise Vali Enver Ünlü “Şuanda benim bildiğim yok. Bunu Cumhuriyet Başsavcımız sizinle paylaşılır adli soruşturma gizli yürütülüyor” derken, “Bulunduğu yerde daha önce arama yapılmışmıydı?” sorusu üzerine ise şunları söyledi:

“O bölgeyi arkadaşlarımız yaklaşık 400 hektara kadar geniş bir alanı taradılar. Burası evinin olduğu yere kuş bakışı 1 km ama 7-8 km uzaklıkta bir bölge. Arkadaşlarımız genişleterek sahayı aradılar taradılar. 3. gün o bölgeye ulaşabildiler. Bende hepsinin krokisi mevcut. Basın müdürlüğümüz aracılığı ile bunları paylaştık. İlk gün neresi arandı, ikinci gün neresi arandı hepsi bizim bültenlerimizde mevcut. Söyleyebileceklerim bu kadar. Hepimizin başı sağolsun.”

Hala herhangi bir göz altı olmaması cinayet değilde doğal yollarla gelen bir ölüm olma olasılığını güçlendiriyor. Bekleyip göreceğiz.

Fındıkta Rekor Üstüne Rekor

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Edip SEVİNÇ, Haziran ayı ihracat rakamları ve fındık ihracatı ile ilgili genel trend hakkında açıklamalarda bulundu.

– FINDIKTA BAŞARI HİKAYESİ SÜRÜYOR

2019/2020 sezonunun bitmesine iki ay kala fındık ihracatında ulaşılan rakamlar yüz güldürmeye devam ediyor.

01 Eylül 2019 ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen fındık ihracatı şimdiden bütün zamanların rekorunu kırarak 311.499 ton/iç fındık miktarına ulaştı. Bu rakamın 31 Ağustos 2020’de 330.000 ton / iç fındık miktarını geçebileceğini tahmin ediyoruz. Türkiye fındık ihracatından gelen net döviz miktarı ise 30 Haziran 2020 itibariyle 2 milyar dolara ulaştı. Bu rakamın da Ağustos ayı sonunda 2,2 milyar dolara yaklaşacağını tahmin ediyoruz.

– SONUÇ TÜRK İHRACAT SEKTÖRÜNÜN TÜM PAYDAŞLARI İÇİN BİR ZAFERDİR

Bu sonuçlar Türk Fındık İhracat Sektörü ve Türk Fındık Sanayici / İhracatçıları için büyük bir başarıdır. Bu başarıda elbette ihracatçılarımız kadar başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere, önce politikaları dünya dengelerini ve üreticiyi gözeterek erken açıklayan Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Dr. Bekir PAKDEMİRLİ’nin yanında fiyat regülasyonunu büyük oranda doğru yöneten TMO’nun da payları taktire şayandır.

Ayrıca her platformda tüm ihracatçıların yanında olan ve bütün taleplerimizi dinleyip sonuca ulaştıran Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar PEKCAN’a da müteşekkiriz. Özetle başarı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nindir.

– YÜKSEK REKOLTE KORKUSU YIKILDI

2019 Yılı Fındık Rekoltesinin 800.000 ton dan fazla olduğu gerçeği ve önceki yıldan kalan devir miktarı ile oluşan korkular, ihracatçılarımızın olağanüstü mahareti ve uluslararası talep desteği bir hüsran değil, korku duvarlarının yıkıldığı rekor yılına dönüştü. Ayrıca yüksek rekolteye rağmen oluşan iyi fiyatlar ile üreticilerimizin de kazançlı bir sezon geçirmesi mutluluğumuzu daha da arttırdı.

– KIRMIZI ÇİZGİMİZ ÜRETİCİ MEMNUNİYETİDİR

Herkes bilmelidir ki fındık ihracatçıları devletin ve milletin hizmetinde, ayrıca adeta üreticinin pazarlama şirketi konumundadır. Türk fındık ihracatçıları, Türk fındık üreticisinin kazanamadığı müddetçe üretimin süremeyeceği ve pazarın büyüyemeyeceğinin bilincinde olan birikimli ve entelektüel insanlardır.

– ZOR BİR YILA GİRİYORUZ

2020/2021 Fındık İhracat Sezonu’nun ise dalga dalga yayılan pandeminin oluşturduğu talep krizi ile çok zorlu geçeceği şimdiden bellidir. Bu zorluklar;

1. Türkiye’de geçen yıldan düşük olacağı tahmin edilen 2020 ürünü rekoltesine rağmen (ancak beklenenin çok üstünde) rakip üretici ülkelerdeki yüksek rekolteler nedeniyle dünya fındık arz toplamının geçen yıldan yüksek olacağı anlaşılmaktadır.

2. Başta Amerikan Bademi olmak üzere Türk Fındığına çeşitli kategorilerde rakip diğer sert kabuklu yemişler, çok yüksek rekolteler nedeniyle olağanüstü fiyat düşüşleri yaşamaktadır.

Halen pek çok alandaki en büyük rakibimiz ABD Bademi, Türk Fındığının yarı fiyatına yakın olup fiyatlarının daha da düşeceği öngörülmektedir. Bu durum fındığımıza mutlaka olumsuz yansıyacaktır.

3. Pandemi nedeni ile bir talep belirsizliği dönemi yaşanmakta olup bu durumun uzun sürebilecek bir düşük talep dönemine ve durgunluğa evrilme ihtimali mevcuttur.

Unutulmamalıdır ki arz/talep dengesi her türlü iktisadi faaliyetin başat faktörüdür ve daima son sözü bu denge söyler. Bugün piyasalarda yaşanan sıkıntılar da uçuk kaçık senaryolardan değil arz talep dengesinin talep ayağının doğru tahmin edilememesinden kaynaklanmıştır. Bu nedenle yeni sezon politikası oluşturulurken üretici memnuniyeti yanında dünya dengeleri de dikkatle gözetilmelidir.

Türk Fındığı lokal popülist çılgınlıklara terk edilemeyecek kadar değerli ve fındık ihracatı da çok ciddi bir konudur. Ülkemizde binlerce yıllık tarihimizden kaynaklanan mevcut Devlet Aklı’nın en doğru çözümü bulacağına inanıyoruz.

Türk fındık ihracatçılarının hükümetin ilan edeceği Politikalar sonrasında yine tüm zorlukları aşarak yeni rekorlar için koşacağından aziz milletimiz emin olmalıdır.

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği kayıtlarına göre

2019 yılında en fazla ihracat yapan 20 firma

Tabutunun Üzerine Gül Yaprakları Döküldü

İkranur’un Ön Otopsi Raporu Açıklandı

Küçük kızın boğulduğu deredeki su seviyesinin çok düşük olması, üzerindeki elbiselerinde derede sürüklenme ibaresinin olmaması minik kızın derede birileri tarafından boğulduğu şüphesi uyandırıyor.

İlçenin İcilli köyünde 5 gün önce sığır otlatmakta olan amcasının yanına gitmek için arkadaşlarından ayrılan ve bir daha kendisinden haber alınamayan İkranur Tirsi’nin (7) cansız bedenine dün saat 14.00 sıralarında evinden 4 km uzaklıkta Adaköy Deresi kenarında bulundu. Olay yerinde yapılan ilk incelemede küçük kızın üzerindeki elbiselerde hiçbir yıpranma ve yırtık tespit edilemezken, kulağındaki küpe ve ayakkabılarının dahi üzerinde olduğu belirlendi.

İkranur  Tirsi’nin cenazesi Trabzon Adli Tıp Kurumu’na kaldırılırken, yapılan ilk otopsisinde minik kızın ölümünde travmatik hiçbir bulguya rastlanılamazken, ciğerlerinde su dolması sonucu yani boğularak öldüğü belirlendi. Güvenlik güçleri, Tirsi’nin cesedinin çürümeye evrilmesinden dolayı kaybolduğu günden itibaren öldüğü, küçük kızın boğulduğu deredeki su seviyesinin çok düşük olması, üzerindeki elbiselerinde derede sürüklenme ibaresinin olmaması nedeniyle minik kızın derede birileri tarafından boğulduğu şüphesi üzerinde duruyor.

İkranur Olayında Şok Gelişme Yasak Aşk Kurbanı mı?

Giresun’un Bulancak ilçesinde 4 gün önce kaybolan 7 yaşındaki İkranur Tirsi’yi arama çalışmaları acı bir şekilde sonuçlandı. Küçük kızın cansız bedeni evine 4 km uzaklıktaki Adaköy Deresi kenarında bulunmuştu.

7 yaşındaki İkranur’un çığlıklarını duyduklarını söyleyen köylülerin açıklamaları herkesi şoke etti. Kamelyada otururken akşam saatlerinde çığlık sesi duyduğunu söyleyen vatandaş, hafif canı yanmış şekilde olduğunu söyledi, peşinden bir daha benzer bir ses duyduğunu da sözlerine eklerken bazı ayrıntılara da dikkat çekti.

Erkek çizme izi bulduklarını söyleyen görgü tanıkları olay ile ilgili şüphelerinin olduklarını da dile getirdiler.

İkranur Yasak Aşk Kurbanımı

Ayrıca Köy ve çevresinde konuşulanlar ise İkranurun annesi hakkında. İkranur yasak aşk kurbanı mı oldu. İkranurun annesi Nazlı Tirsi’nin yasak aşk yaşadığı yönünde dedikodular köy ve çevresinde yüksek ses ile konuşulmaktadır.  Unutulmamalıdır ki iddalar kanıtlanmadıkça kimse suçlu değildir. 

30.06.2020 saat 23:00 sıralarında Trabzon adli tıp kurumunda inceleme işlemleri tamamlanıp ikranurun cansız bedeni Memleketi Giresun Bulancak’a yola çıktı.